21 Aralık 2012 Cuma

Misafirleri Severim...Kendi Evlerinde Oturdukları Sürece.

Başlangıç notu : Tamamen doğaçlama olarak can sıkıntısından yazılmaya başlanmıştır.


21 Aralık'tan,Şirince'den ve bunlarla ilgili atılan binlerce tweet yüzünden kaçtım geldim buraya.Bazen sığınacak en güzel liman oluyo twitter gibi bi deryada sıkıldığım zaman burası.Aslında kafamda hiçbişi yok.Ne yazacağımı da bilmiyorum.Belki bazı tweetlerimi biraz daha açarak anlatmaya çalışırım.Salep yaptım kendime şimdi,annemin desenli patiklerini giydim ve girdim yatağa.My Name is Khan adlı Bollywood filmini izledim az önce.Eğer yalnızsan,üniversiteden mezun olmuş ve hala istediğin gibi bi iş bulamadıysan,herşeyin üstüne üstüne geldiği halisülasyonlar görüyosan böyle filmler izlemiceksin aslında.Film dram,içinde bulunduğum durum da vahim,e ikisi bir araya gelince çakışıyo işte bişeyler.Sonra kendi kendine ''ağlamıyorum ki ben hıhh '' derken elinin tersiyle gözyaşlarını saklamaya çalışırken buluyosun.Ben salebimi höpürdetirken arka fonda Sezen'in kadife sesi dolanıyo odamın duvarlarında şuan.
                Misafir gözlemlerimle başlamak istiyorum.Gerisi çorap söküğü gibi gelir zaten.Bayram ziyaretlerinden başlayalım.Bizim evdeki bayram trafiği İstanbul'un trafiğinde yok.5 tane dayım var sadece,varın gerisini siz düşünün.2 abla var onlar evli.Bi gün gelip hemen gidiyolar,e valide sultan da yaşlandı artık.Misafire hizmet etmek bana düşüyo yani.Dolmadır,börektir,baklavadır ikram ediyosun misafire eyvallah.Çay servis ediyosun.Sonra elinde demlik yine tazeliyosun bütün odayı.Sonra yüzün buhar olmuş zar zor mutfağa kendini atmak üzereyken kıl bi misafir bağırıyo : şunu da bi tazele Murat ,gittin mi laa ?Mecbur içinden söylene söylene tekrar gidiyosun.Neyse efenim sonra masayı kaldırıyosun.Buraya kadar herşey normal.Tam masayı silerken,bütün misafirler pür dikkat kesiliyo,bütün gözler üzerinde,arabalarını çakıştıran '' dütt dütt ''yapan çocuk bile susuyo lan o derece.Bütün oturma odası ahalisi sana ve elindeki sarı bez ile masayı silmene odaklanıyo.Bazı uzaktan akraba olan tanımadığın teyzeler sanki yanındakini dürtüyomuş gibi hissediyosun.''Bunu bilmem nenin bilmem neyine mi alsak''gibi bi bakış atıyolar hem yanındakini koluyla dürterek,hem de ellerini göğüslerinde namaza durmuş vaziyette tutarak.Masayı siliyosun.Tam dönüp mutfağa giderken yine eski curcuna kaldığı yerden devam ediyo.Kadınlar dedikoduya başlıyolar yine,babam dayıma köydeki ev ne alemde diyo.çocuklar yine oyunlarına geri dönüyolar.
Bayramların en güzel tarafı kutu kutu çikolata zulası yapıyorum her bayram.Sonraki bayrama kadar anca bitiyo zaten.
       
Gelelim misafirlikteki genel gözlemlerime..

1-) Bana göre kalkan misafiri uğurlarken koridorda ''Biraz daha otursaydınız erken değil mi meyva soyardım'' tarzında üstelemek samimi gelmiyo bana.Ben hiç '' Peki madem oturalım biraz daha ''diyipte montunu tekrar çıkaranı görmedim.''Geç oldu gidelim'' derler hep suratlarındaki Küçük Emrah'ımsı ifade ile birlikte.
2-) Bayramlarda teyzelerin kolonya ikram ederken şişeyi sulu tabanca misali üstümüze fışkırtmaları bitsin bence.5 kere yeter dedikten sonra kaldırıyolar şişeyi.Bütün bayram tütün-limon-gül kolonyası karışımı bi esansla dolaşıyoruz akrabaları.
3-) Eğer sevmediğiniz misafirlerin size çatkapı gelmesinden kötü bişey varsa o da yaramaz çocuğuyla birlikte gelmiş olmalarıdır.Misafir çocuklarıyla iyi geçiniceksin abicim.Ne kadar yaramaz da olsalar,çaktırmadan cimciklediğini sansan bile,desibel rekoru kıran çığlığı ile annesini hemen gözünün içine bakarken buluyosun çünkü.Alın size gerilim konusu işte.Bi de parmağıyla seni gösterip gözlerini kısarak ''Bana vurduuuuu ühühüüü'' demesi yok mu,yalancı velet,cimcikledim bi kere.
4-) Misafirlerle oturmuş televizyon seyrederken,ne zaman bi +18 sahne çıksa kumandayı aramıcaksın.Bulamazsın çünkü.(Denendi,% 100 çalışıyor) Saçma bi konu açıcaksın mecbur,kiracıyı falan soracaksın,ya da '' Bu sene fındık yine para etmiii yeaa '' falan diye bi konuya dalacaksın.Koltuğun kenarına gizlenen kumandayı o malum sahne geçtiği an buluyosun zaten merak etme.
5-) Davetsiz gelen misafire,hiç istemiyosan,rahatın bozuldu diye ''Uff kim çekicek yaa ne güzel dizi izliyodum''diyerek suratını asa asa geldiğin kapıda ,onları gördüğünde ''Oooooo ,bu ne sürpriz ,hoşgeldiniz '' diyosun ya insanoğlu ,üstüne yorum yapamıyorum artık.(Yanlış anlamayın bu bi özeleştiri,hepimiz yapıyoruz bunu)
6-) Misafirliğe gittiğimde en çok zorlandığım hususlardan biri misafir havlusunun bulunmaması.Benim gibi titiz bi insansanız hele bu durum çok daha zor oluyo.Havlunun işlemeli kısmının ucuyla siliyorum her defasında,bazen hiç silmiyorum hatta.
7-) ''Yok yok hiç zahmet etmeyin,valla aç değilim,hiçç zahmet etmeyin'' diye üstelemeyin.Madem üstelediniz sonra gelen yemekten löpür löpür mideye indirip en çok yiyen olmayın.
8-) Sevmediğimiz ,ya da akranımız olmayan,sıkıldığımız bi misafir geldiğinde annenin misafirler gidene kadar odana defalarca kez gelerek ''Olum bi hoşgeldin desene Kemal abin gelmiş ayıp ayıp''diye üstelemesi ve senin her defasında saçma bahaneler üreterek geri savurman,sanırım hepimizin en çok zorlandığı kısım burası.

         Bağlarsak ; misafirlik kavramı benim küçüklüğümde en güzel eğlencelerimden biriydi.Soğuk kış geceleri,fokur fokur odayı ısıtan sobayla,üzerinde demlenen çaydanlıkla,eksik olmayan kavrulmuş fındıkla çok güzel geçerdi ziyaretlerimiz.Üstüne de sıcacık muhabbet ekstrası tabi.Küçükken misafirliğe beni götürmediklerinde arabayı arkadan taşlayarak ''Beni de götüreceksiniiiz ,ben de gelicem ühühü'' diyerek ağlayan ve eninde sonunda o misafirliğe giden biriydim ben.Şimdi ise en yakın akrabam olan dayımları bile sadece yılın 2 bayramında bi kaç saat görüyorum.Benim için o kavram öldü.Geleni güzel karşılarım,ama hiçkimseye de gitmiyorum.Kötü bi şey bu ama içimden gelmiyo gitmek.Misafirlik,herkesin ''Gidipte ne yapcaz hanım'' , ''Onlar bize geldi mi'' ,''Bayramlarda gidiyoruz yetmiyo mu'' gibi bahanelerle es geçilerek şuan bu hale geldi.Öldü gibi bişey yani.''İnsanın evi gibisi yok'' klişesi bünyelere etki ettikçe de günden güne etkisini kaybetti.Artık yeni evliler,bayramlarda kimlere ne kadar alacakları kutu çikolataların sayısını çıkararak ,''Bir an önce bitse de şu ziyaretler keyfimize baksak'' modundalar.Büyükler de tam tersine ''Bayram gelse de evim şenlense,torun torba görsem,iki sevsem'' diye iç geçiriyolar.Bayram ziyaretlerini misafirlik kavramının içine almazsak sanırım misafir teriminin nesli tıpkı pandalar gibi yavaş yavaş tükeniyo.Bütün suç ise lanet internette,globalleşen dünyada,twitterda,feysbukta,sosyal medyada,televizyonda.Kısacası ,bütün suç '' BİZ '' de.


Bitiş notu : Yazıma doğrudan ya da dolaylı olarak emeği geçenler :

- leptop
-kaba etimin ağrısını biraz olsun azaltan leptop masası
-Bim'de 5'li satılan çakma cocostar.
- 26 adet Sezen Aksu şarkısı ( Başlangıç : Seni Kimler Aldı ,Bitiş : Hoşgeldin )
- sütle beraber kaynattığım Nestle marka salep. (Gerçi yazıya dalıp birazını içmeyi unutmuşum)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder