2 Eylül 2012 Pazar

Askerlik Vol. 1

            Pazar günü öğlene doğru annem,babam,eniştem ve ben Bartın'a doğru yola koyulduk dışarıda karla karışık yağmur yağarken.Ben içimden ''Delikanlı adamım lan,aslanlar gibi yapıp gelirim inşallah,hem de 5 ay anasını satıyim nolcak millet 15 ay yapıyo bizim ki bişey mi ?''diye iç geçiriyorum ,kafamı yaslamış buğulu camı ''hoh hoh'' layıp bişeyler yazarken.Havaya bakılırsa askere gitmek için çok kasvetli bir gün aslında.Sanki kara bulutlar benimle birlikte Bartına geliyomuş ve ''Ehehehe olum napcan hacı geçer mi lan o kadar,geçmiş olsun  eheh eheh'' diyolarmış gibi düşünüyorum sulu karın cama yapışıp bi kaç saniyede erimesini izlerken.Bartın'a geliyoruz,merkezde bişeyler atıştırıp birliğe gidiyoruz.Yaklaşık 15'e yakın asker ve üzerindeki üniformadan anladığım kadarıyla bir de komutan var kapıda.Ailemle vedalaşıyorum.Bizimkiler arabaya biniyolar.Araba daha 30 mt.gitmeden komutan borazan gibi sesi ve doğulu şivesiyle ''Şınav vaziyeti allll !! diye bağırıyo .Ben ne olup bittiğini anlamadan sulu karın içinde şınavda buluyorum kendimi.Kafamı çeviriyorum bi ara.Bizim araba gözden kaybolmadan son bi kaç saniye daha bakıyorum arkalarından,''Anne ,gitmee ''diyorum ,''Şii eniştee dönün alın beni burdannn,enişteeeeee !... '' diye bağırıyorum içimden .Şınavı çekiyorum ama ruhum sanki bedenimden çıkıp arabanın arkasından koşuyo.Komutan, ''Pelikan diye bağır her şınav çektiğinde '' diyo .''Pelikann !!.. '' diyorum ; komutan ''Duyamadım,siz duydunuz mu çocuklar?Burası asker ocağı,bağırrrr, bağırrrrr !!! diyo . ''Pelikaaaaannnnnnnnn ! '' diye bağırıyorum .''Daha fazlaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa ! '' diyo komutan .Kendimi Full Metal Jacket filminin içinde buluyorum bi anda.( Filmden bi sahne için buraya alalım sizi )Sanki az sonra komutan ''Kökenler arasında ayırım yapmam !! Türkleri,Kürtleri ,Çerkezleri ve Lazları aşağılamam.Burada hepiniz aynı ölçüde değersizsiniz..!”diyecekmiş ;ben de her dediğine ''Sir,yes sir !... '' diye olanca gücümle bağıracakmışım gibi hissediyorum,yerdeki su birikintisinden yüzüme sıçrayan yağmur sularını tükürürken .''Ayağa kalk'' diyo komutan.Kalkıyorum.''İstikamet ileri ,marş''diye bağırıyo ,''İstikamet sola '' koşuyorum,''istikamet sağaaa ! '' dönüyorum ve koşuyorum .Komutan yanına çağırıyo.Gidiyorum.Elini omzuma koyuyo ve ''Gardaş ben Ergün, biz sağa şaha yaptık burda adettir her yeni gelene yaparız,Pelikan'a hoşgelmişsen,Allah gurtarsın '' diyo ve ekliyo, ''Yiyecek ne var toprağam gurt gibi açız gara şimşek yemekten bıktık''. ''Börek var çantada''diyorum,açıyorum ve hepimiz böreği löpür löpür götürüyoruz çiseleyen karla karışık yağmurun altında.Ortama adapte olmaya çalışıyorum ilk hafta.İlk gün şoka girsem de kısa sürede atlatıyorum üzerimdeki baskıyı.Kantinci oluyorum kısa bi süre sonra.Kantin,er gazinosunda olduğu için,bütün gün açılan ne olduğunu anlamadığım müziklerle işkence çeksem de bi süre sonra beynim o müziklere de bağışıklık kazanıyo.(Merak edenler için çalan müziklere bi örnek verecek olursak şuraya buyrun.Dikkat ,parçanın zihninize ilk tesir ettiği bi kaç dakika içinde mide bulantısı,baş dönmesi,şok,kısa süreli bilinç kaybı,gözlerde bulanıklık gibi yan etkiler görülebilir.)Askeriyede açılan kanalların listesini yaparsam ,1)Ekin tv 2)maxclup 3)melodi tv  4)hazar tv 5)plus tv 6)super tv 7)düğün tv 8)tvt 9)derman tv 10)planet türk 16)samanyolu tv 17 )kanal 7 219)kanal d 221 )star tv 225 )show tv 249 )cnbc-e )250)e2  sıralamayı bu şekilde yapabilirim.Düğün Tv'yi açarak Yozgatlı gurbetçi bi ailenin Mannheim'deki düğününde kız beğenen bi grup tezkerecinin kavga ettiğini gördü bu gözler sevgili okur.''O gırmızılı oynayan gız benim lannn !... '' Olum ben gördüm la önce ,benim o ,bak sen şu uzunu al '' diye birbirine vuran bi gruba her gün çay vermek zorunda kaldım ben bi süre.Günde ortalama 20 tane tost yapıyodum.Askerde yaptığım tek egzersiz hareketi tost yaparken yadigar makineye günde 2 saat bastırmaya çalışmamdı sanırım.Adam bisküvi istiyo,bakın gerisini canlı aktarıyorum : ''Bağa şordan bisküü virsene (Çocuk rafları gösteriyo ve orada 20 adet bisküvi çeşidi var.)''Adı ne ,hangisinden istiyosun''diye soruyorum tekrar gidip gelmemek için.''Yaa şu yuvarlak olan işte diyo (Oh be diyorum,demek ki Burçak istemiyo ,kaldı 19 çeşit ) ,''Arkadaşım ismi ne diyorum'' ve daha sonra parmağıyla biraz daha belirgin gösterdiği taraftan 3-4 çeşit bisküvi getiriyorum ,Negro'yu seçiyo içinden.''Adını söyleyemiyom ,dilim dolanmıyo'' diyo.''Siyah bisküvi dersin bidahakine o zaman'' diyorum. Devam edecek ..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder